Ana SayfaGöz Tansiyonu (Glokom)Her Göz Tansiyonu Glokom mudur?

Her Göz Tansiyonu Glokom mudur?

Her göz tansiyonu glokom mudur? Sorusuna kısaca en başta cevap verelim ve, konunun ayrıntılarına girelim. Her göz tansiyonu glokom değidir. Bunun nedeni glokom ile göz tansiyonunun farklı durumlar olmasıdır. Göz tansiyonu demek gözün lens ile kornea arasında aköz hümör adında bir sıvı vardır. Bu sıvı kornea ile lens arasında olan boşluğu kapatır, ve lens ile korneanın beslenmesini sağlar. Aköz hümör, silier cisim nonpigmente epiteli tarafından üretilir. Bu sıvı bir taraftan üretilir, bir taraftan boşaltılır. Eğer sıvının boşaltım yani drenaj sisteminde sorunlar olursa, kanallarda tıkanma, darakma olursa aköz hümör birikerek göz içi basıncın artmasına neden olur, basınç nedeni ile gözün arka tarafında yer alan görme sinirleri hasar alır, işte bu duruma glokom denir. Ayrıntılar : glokom ve göz tansiyonu  nedir, belirtileri ve tedavisi

Her göz tansiyonu, glokoma neden olmaz. Bu kişiden kişiye değişiklik gösterir. Örneğin bir kişi için 25 mmHh değerinde göz tansiyonu normallerken, başka biri için normal olmayabilir. Her göz tansiyonunun glokoma neden olmamasına oküler hipertansiyon adı verilir. Bazı durumlarda ise göz tansiyonu normal çıkmasına rağmen glokom oluşabilmekte, buna ise normal basınçlı glokom adı verilir. Bu nedenle glokom tanısı koymak için, asıl ayırıcı tanı OCT testi ile göz sinirlerinin hasar alıp almadığına bakmak ve, görme alanı testi ile hastanın çevresel ve merkezi görmesinin değerlendirilmesidir.

Glokom ile Göz Tansiyonu Aynı mı? Farklı Durumlar mı?

Glokom ile göz tansiyonu aynı değildir. İkisi farklı durumlardır. Yüksek göz tansiyonu glokoma neden olmaktadır. İris ile kornea arasındaki boşluğu dolduran ve iris ile korneanın beslenmesini sağlayan aköz hümör sıvısı düzenli olarak üretilir, ancak bu sıvısının düzenli olarak tahliye edilmesi gerekir, eğer drenaj kanallarında daralma veya tıkanıklık olursa, bu sıvı tahliye edilmez, ve biriken sıvı nedeni ile göz içi basınç artışı yaşanır

Artan göz içi basınç ise yani göz tansiyonu yükselmesi, gözün arka tarafında bulunan görme sinirlerine baskı yaparak, hasar almasını sağlar. İşte bu duruma glokom adı verilir. Görme sinirleri hasar alırsa, hasarın boyutuna göre, görme kaybı oluşur. Ve görme sinirleri hasarları geri dönüşümsüzdür. Herhangi bir telafisi yoktur. Bu nedenle göz tansiyonunu istenilen seviyelerde tutmak kritik öneme sahiptir. Genelde normal olarak kabul edilen göz tansiyon değerleri 9 mmHg ile 20 mmHg arasında olmaktadır . Bu değerler arasında kişiden kişiye değişebilir. Ben bu makaleyi yazarken glokom ile göz tansiyonu birçok yerde sanki aynı gibi ele alınmış olsada, ikisi farklı durumlardır. Daha doğrusu göz tansiyonu her zaman olmasada glokoma neden olur. Ancak her göz tansiyonu glokom değildir.

Glokomda Merkezi ve Çevresel Görme Nedir?

Özellikle açık açılı glokomlar çok yavaş ve sincice ilerler. Eğe düzenli olarak hekim kontrolüne gidilmezse, göz tansiyonun yükseldiğini ve yavaş yavaş optik sinirlere zarar verdiğinin farkına varması çok mümkün değildir. Bunun nedeni hasta iki göz açıkken, kademeli olarak daralmakta olan görmeyi fark etmemesidir. Açık açılı glokomun özelliği zaten, çevresel görmenin daralması ile sinsice ilerlemek, durum merkezi görmeyi etkimeye başladığına ise, hastanın durumu fark etmesi ile görme kayıpları oluşmasıdır. Bu nedenle 45 yaşından önce herkes, hiçbir sorunu olmasa bile üç yılda bir göz hekimi kontrolüne gitmesi gerekir. Bu kontrollerde yapılan göz ölçümleri, ve göz muayeneleri sonucunda doktor göz tansiyondan şüphelenirse, gerekli görüntüleme sistemlerini kullanarak glokom olup olmadığına karar verir. Eğer glokom tanısı konulursa, ilaç tedavileri ile göz tansiyonu kontrol altına alınarak daha fazla optik sinirlere zarar vermesi engellenir. Glokomun diğer tipi olan kapalı açılı glokomda ise, aniden şikayetler başlar, görme kayıpları başlar, merkezi görmeyi etkiler. Bu nedenle hasta şikayetler nedeniyle bir şekilde bir sağlık kuruluşuna başvurabilir. Aşağıdaki görselde sizlere glokomun nasıl yavaş yavaş çevresel görmeyi etkilediğini, ve hasta durumu fark ettiğinde nasıl merkezi görmeyi etkilediğini anlatan görseller ekledik.

glokomlu hasta nasıl görür

Glokomun Çeşitleri Hakkında Bilgi

Her göz tansiyonu glokom mudur, hayır değildir, ancak eğer yüksek göz tansiyonu nedeni ile, glokom oluşmuşsa bunun hangi tip olduğuda önemlidir. Açık açılı ve dar açılı glokom olmak üzere iki ana tipi vardır. Doğumsal ve sonradanda oluşabilir. Ayrıca açık açılının alt tipleride vardır. Kapalı açılı glokomda iris ve kornea arasında olan açı çok dardır. Bu nedenle atakları ani olur, birdenbire başlar ve acil müdana gerekir. Kapalı açılı glokomda; baş ağrısı, mide bulantısı, kusma, görmede bulanıklık, görme açısında daralma gibi ciddi şikayetler oluşur. Göz içi basıncı kısa süre içerisinde 50 mmHg değerlerine kadar çıkabilir. Müdahale edilmezse, görme sinirleri ölerek tam görme kaybına dahi yol açabilir. Toplumda oluşan toplam glokom  hastalarının %90’lık kısmını oluşturan açık açılı glokomsa, yaş ile birlikte aköz hümör sıvısının drenaj sistemlerinde oluşan daralma ve tıkanmalar ile sıvının göz dışına tahliye edilememesi sonucunda, göz içi basıncın yükselmesi ve buna bağlı olarak, optik sinirlerin kademeli olarak hasar görmesi ile yine kademeli olarak görme kayıpların yaşanmasıdır.

Anne karnındaki bebeklerin, gelişim esansınsa oluşan bazı sorunlardan dolayı ise, doğumsal glokom oluşabilmektedir. Doğumsal glokomun olup olmadığı, anne karnında anlaşılamaz, doğumdan sonra yapılacak göz muayeneleri sonrası tespit edilir. Eğer yeni doğanlarda doğumsal glokom tespit edilirse, acil şekilde ameliyat edilmeleri gerekmektedir. Bazı durumlarda ise doğumdan 2-3 yıl sonra glokom oluşabilmekte. Yine tespiti halinde hemen tedaviye gidilir. Bu nedenle yeni doğanlarda ve bebeklerde, çocuklarda düzenli olarak, göz hekimi muayeneleri çok önemlidir. Yeni doğan bebeklerde glokom belirtileri ise; korneada bulanıklık, ışığa karşı hassaslaşma, gözlerde sürekli sulanma, net görememe ve şaşılık gibi belirtiler vermektedir.

Glokom Nasıl Tedavi Edilmekte

Glokomun tedavisi, her göz tansiyonu glokom mudur? Makalemizin konusu değil ama kısaca bahsetmek istiyorum. Toplumda görülen glokomun %90’lık bölümünü oluşturan açık açılı glokom tedavisinde, öncelikle glokoma neden olan göz tansiyonu kontrol altına alınmaya çalışılır. İlaç tedavileri başlanır. Eğer bu ilaç tedavilerinden istenilen sonuç alınamazsa veya hastanın kullanılan ilaçlara karşı alerjisi varsa yan etkiler tolere edilemeyecek kadarsa, lazer tedavisi yapılır. Selektif lazer trabeküloplasti tedavisi yapılarak göz tansiyonu kontrol altında tutularak, optik sinirlere hasar vermesi engellenmiş olur. Yapılan lazer tedavisi ile göz içi basıncına neden olan akör hümöz sıvısının drenaj kanalları açılarak rahatça dışarıya tahliyesi sağlanır ve göz tansiyonu doğal olarak normale döner. Çünkü artık sistem normal bir şekilde çalışmaya başlar. Bu tedavi ortalama 1 yıl ile 5 yıl arasında göz tansiyonunu kontrol altıda tutulabilir. Etkisi sona erdiğinde ise, tekrar uygulamsı yapılarak, göz tansiyonunun normal seyrinde ilerlemesi sağlanır. Bu nedenle lazer tedavisi ile göz içi basıncı kontrol altına alınsa dahi, hastalar düzenli olarak hekimlerine giderek göz tansiyonlarının ölçümlerini yaptırmalı. Ayrıca optik sinir hasar kontrolleride düzenli olarak yapılmalıdır.

Her göz tansiyonu glokom değildir, ancak göz tansiyonu yüksek olanlar, glokom konusunda risk gurubunda oldukları için, daha dikkatli olmaları gerekmektedir. Buda ancak düzenli doktor kontrolleri ile mümkündür.

İlgili Konularımız

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

İlginizi Çekebilir