Glokom, göz tansiyonunun yüksek seyretmesi sonucu görme sinirlerinde meydana gelen geri dönüşümsüz hasardır. Göz tansiyonu ve glokom aynı anda kullanılsa da, ikisi farklı durumlardır. Oluşma durumuna göre, glokom çeşitleri vardır. Bunlar; açık açılı glokom, dar açılı glokom, doğumsal glokom, eksfoliasyon, konjenital, novasküler, normal basınçlı, oküler ve pigmenter glokom çeşitleri vardır. Glokom çeşitleri arasında en fazla görülen, açık açılı olandır. Toplumda görülen glokom olgularının %90’lık gibi bir kısmı açık açılı glokom çeşitleri olmaktadır. Yaşa bağlı olarak gelişebilir, ve çok sinsi ilerlediği için, hastada glokom belirtileri ortaya çıktığında görme kaybı da başlamış olur.
Bunun nedeni, bu glokom çeşitinde görme çevresel olarak kademeli daralmaktadır. Bu nedenle hasta merkezi görme etkilenene kadar, görmesinde sorun hissetmez. Ama sinsi bir şekilde optik sinirler yüksek göz tansiyonu nedeniyle hasar görerek glokom oluşmuş olur. Bu nedenle 45 yaşına kadar hiçbir göz problemi olmayanlar bile, 3 yılda bir göz doktoru muayenesine gitmeli.
45 yaşından 55 yaşına kadar 2 yılda bir. Daha sonra ise her yıl göz kontrolleri yapılmalı. Yaş fark etmeksizin göz hastalıkları olanlar doktorlarının belirleyecekleri periyotlarda, mutlaka göz hekimlerini ziyaret etmeliler. Göz tansiyonu kontrol altına alınabilen bir hastalıktır. Ancak geç kalınırsa, glokoma neden olarak tam görme kaybı ile sonuçlanabilir. Ve bunun telafisi yoktur. Çünkü optik sinirler geri dönüşümsüz olarak hasar alır. Şimdi gelin glokom çeşitleri nelerdir? Onları inceleyelim.
Glokom Çeşitleri Nelerdir?
Açık Açılı Glokom
Açık açılı glokom toplumda görülen glokom çeşitleri arasında da en fazla görülendir. Toplumda görülen toplam glokom’un yaklaşık olarak %90’lık bir kısım açık açılı glokomdur. Ve korneayı besleyen aköz hümör sıvısı bulunmaktadır. Bu sürekli olarak üretilmekte, ve aynı zamanda sürekli olarak tahliye edilmektedir. Bu tahliye kanallarında herhangi bir daralma veya tıkanma oluşursa, üretilen aköz hümör sıvısı birikerek göz içi basıncını yukarıya çekecektir. Bu da göz tansiyonunu yükselmesi demektir. Açık açılı glokomda göz tansiyonu yükselmesi yavaş yavaş olur ve hasta bunu hissetmez. Hissetmediği için sinsice hastalık ilerler. Glokomun bu çeşidinde, hastanın görüşü yavaş yavaş etkilenir. göz içi basıncının gözün arkadaki optik sinirlere kademeli olarak yavaş yavaş baskı yapması sonucu, hastanın çevresel görmesi etkilenmeye başlar. Ancak bu çevresel görmenin azalmasını hasta fark edemez. Genellikle merkezi görme etkilenmeye başladığında hastalık glokom şikayetleri ortaya çıkar. Bu şekilde bir hekime başvurur. Bu nedenle özellikle glokom risk grubunda olanlar, düzenli olarak göz doktoru muayenelerine kesinlikle gitmelidirler. Bu muayenelerde düzenli göz tansiyonu ölçümleri ve düzenli olarak optik sinir kontrolleri yapılmalıdır. Eğer hasta düzenli olarak göz doktoruna gitmiyorsa, optik sinir hasarları ileri dereceye ulaşacak ve bu optik sinirlerin geri dönüşümleri mümkün olmayacaktır. Bu aşamadan sonra yapılacak tedavi daha fazla optik sinir hasarının önüne geçmektir. Yani hasta artık eskisi gibi göremez. Ancak yüksek tansiyonunu erken evrede anlaşılırsa, ve tanısı konulursa, verilecek olan göz damlaları ile yüksek göz içi basıncı kontrol altına alınarak optik sinir hasarlarının önüne geçilmiş olur. Eğer ilaç tedavisinden istenilen sonuç alınamazsa lazer tedavileri de mümkündür. Genellikle genetik geçişli olduğu düşünülmekte olup, 40 yaşından sonra ortaya çıkmaktadır.
Pigmenter Glokom
Pigmenter glokom, az önce bahsettiğimiz açık açıkı glokomun alt tipidir. Erkeklerde kadınlara oranla daha fazla görülmektedir. Sıklıkla görülme yaş aralığı 20 ile 30 yaş aralığındadır. Gözlerinde miyopisi olanlar, daha fazla risk altındadırlar. pigmenter glokomda, iris lense çok yakındır, ve iris hareket ettikçe göze rengini veren pigmentler aköz hümör sıvısının içine dökülerek drenaj kanallarını bu şekilde tıkar. Buna bağlı olarakta göz içi basıncı artar ve buda glokoma neden olur. Tedavisi cerrahi operasyondur.
Dar Açılı Glokom
Dar açılı glokom çeşiti, iris ile kornea arasındaki açının dar olmasından kaynaklanmaktadır. Akut olarak meydana gelir bunun açıklaması birden, aniden ortaya çıkar. Göz bebeğinde büyüme, baş ağrısı mide bulantısı ve kusma gibi belirtiler verebilir. Göz içi basıncı kısa sürede 50 mmHg diğerleri ne kadar çıkabilir. Bu durum iris drenaj açısına yakın olduğunda ve bu açığı kapattığında meydana gelir. drenaj açısı tam olarak kapanırsa dar acılı glokom belirtileri ortaya çıkarak, göz tansiyonu ani bir sıçrama yapar. Bu duruma akut tadı verilir. Belirtiler ortaya çıktığında acil olarak göz hekimine gidilmesi gerekir.
Bahsettiğimiz glokom çeşitleri iki ana tiptir. Bu ana tipler dışında normal basınçlı glokom, konjenital glokom, neovasküler glokom, pigmentler glokom gibi türleri de vardır.
Bebeklerde ve Çocuklarda Görülen Glokom
Anne karnındaki bebeğin, gelişim sırasında bazı nedenlerden dolayı oluşan glokom çeşididir. Bebeklerde ve çocuklarda görülen gözün Saydam tabakasında su toplandığında gözler gri bir renk alır. Bu bebekler ışıktan çok rahatsız olurlar yani ışık hassasiyetleri olur, gözlerde sulanma olur. Bir diğeri ise bebekler doğduktan birkaç yıl içinde çıkan glokom çeşididir. Bebek anne karnındayken bahsettiğimiz aköz hümör sıvısının tahliyesi için kanallar oluşur, bu kanallar bir zarıyla kaplanır. İşte bu bahsettiğimiz kanalların üzerinde doğuma doğru küçük küçük küçük delikler meydana gelir. Bu oluşan deliklerden dışarıya sıvı sızar. Bebek daha anne karnındayken drenaj sistemi tam olarak gelişmeyebilir. bu drenaj sistemi yani sıvı tahliye sistemi tam olarak gelişmezse içeride sıvı birikeceği için bebekte veya çocukta göz tansiyonu yükselmesi olacaktır. Bu da optik sinirlere bası yaparak glokom oluşturacaktır.
Genellikle en çok rastlananı sonradan olan değil, doğumsal olan glokom çeşididir. Özellikle bunların içinde en riskli ve en tehlikeli olan ise, gözünün renginde bir gri renk olmaması, göz tansiyonunda aşırı bir yükselme olmaması ve sadece bebeklerin gözleri iri olması durumudur. bu durumu en tehlikeli ve en riskli yapan ise, bu bebekler gayet normal gibi görünürler, bu nedenle göz içi basınç normal olduğundan tanıları çok geç konmaktadır. Burada en önemli rol ailelere düşmektedir. Bu konuda aileler bilgilendirip bebeklerini sürekli olarak izlemeleri istenmelidir. Bebeklerin de ışığı hassasiyet, sürekli göz sulanması, göz bebeklerinin iri olması gibi belirtiler görünürse hemen bir göz hekimine bebeği götürmek gerekir.
Bebeklerde ve çocuklarda drenaj sisteminde bir sıkıntı olduğu tespit edilirse, acil olarak ameliyat edilmeleri gerekir. Tek tedavi yöntemi cerrahidir. Ne kadar erken tanısı konulursa, o kadar az optik sinir hasarları olur ve yapılacak olan ameliyattan alınacak sonuçlar da daha tatmin edici olur. Bu nedenle tekrardan vurgulamakta fayda var aileler bebeklerini takip etmelidirler.
Konjenital Glokom
Sıklıkla kişilerde ileri yaşlarda görülmektedir. Dışardan ışığı kırmakla görevli olan lensin üzerinde çok küçük kepeğe benzeyen oluşumlar meydana gelir. İris sürekli hareket ettiği için bu oluşumları hareket ettirerek drenaj kanalına doğru ittirir. Bunun sonucun ise drenaj kanalları tıkanarak, aköz hümör sıvısının dışarıya tahliye edilmesini engeller. Bunun sonucunda ise göz tansiyonu yükselerek optik sinir hasarlarına neden olarak glokoma neden olur. Teşhis edildiğinde tedavisi ameliyattır.
Neovasküler Glokom Çeşiti
Oluşması istenmeyen çok ağır bir glokom çeşididir. Nedeni ise gözün sinir , herhangi bir nedenden dolayı beslenmelerini bozulması nedeniyle Iris’te anormal damar gelişimleri oluşur ve bunlar ilerleyerek drenaj acısını kapatırlar. Bunun sonucunda ise göz tansiyonu yükselterek glokoma sebebiyet verir. Tedavisi cerrahidir.
Travmalar Sonucu Oluşan Glokom
Herhangi bir nedenle, göze darbe alınması, trafik kazaları, boks, kick boks gibi sporlar sırasında göze direkt olarak aşırı bir darbe alınması, kimyasal maddelerin göz teması, delici bir aletin gözü yaralanması gibi nedenlerden dolayı da glokom oluşabilir. Bu gibi durumlarda acil olarak hasta ameliyata alınarak, oluşan hasarlar mümkün olduğunca tamir edilerek, gözün genel anatomisi ve gözün genel işleyişi korunmaya çalışılır. Ayrıca özellikle göz yaralanmaları geçirenler herhangi bir sıkıntıları olmasa bile bir göz hekimine gitmeleri gerekir. bunun dışında göz yaralanmaları geçirenler belirli aralıklarla göz doktoru kontrollerine gitmelidirler. Çünkü yaralamalardan sonra da gözde hasarlar oluşabilir.
Normal Basınçı Glokom
Normal basınçlı glokom, diğer adıyla düşük basınçlı glokom olarak da bilinir. Normal basınçlı glokomda, göz tansiyonu normal olmasına rağmen görme sinirleri hasar alır. Normal basınçlı glokoma sahip kişilerde görme sinirlerinde dolaşım bozukluğu olmaktadır. Bu nedenle göz içi basınç daha da alt seviyelere gerilemesi gerekir. Normal basınçlı glokomun tam tersi olan, bir durum daha vardır. Göz tansiyonu yüksek olmasına rağmen optik sinirdi herhangi bir hasar görülmez. Buna da göz hipertansiyon adı verilmektedir ve kontrol altında tutularak tedavi gerektirmez. Ancak sürekli takip yapılmalıdır çünkü ileride glokom oluşturma riski oldukça fazladır.
İlgili konu : Her Göz Tansiyonu Glokom mudur?
Oküler Hipertansiyon
Bazı kişilerde göz tansiyonları ölçümlerinde, değerlerin normalin üstünde çıktığı görülmektedir. Normalin üstünde çıkan göz içi basıncı herhangi bir sinir hasarına sebebiyet vermez. Yapılan kontrollerde görme sinirlerinde herhangi bir hasar tespit edilmez. Bu kişiler sürekli olarak kontrol edilerek takip edilmelidir. Göz içi basınç belli bir seviyeden yukarıya çıkmadığı sürece herhangi bir tedaviye gerek duyulmaz. Sadece düzenli olarak takipleri gerekir.
Glokom ve göz tansiyonu hakkında detaylı bilgiler verdiğimiz konumuz: Göz Tansiyonu ve Glokom Nedir? Belirtileri ve Tedavisi